SEY Vakfı tarafından her yıl geleceğe dair konuşmaların yapıldığı ‘Future Talks’ın 2’ncisi bu yıl, ‘Tüketirken Tükeniyoruz’ başlığı altında gerçekleştirildi. Programda insanların; dünyayı, modayı, dijital ortamı ve psikolojilerini nasıl tükettikleri tüm boyutları ile ele alındı.
Semra & Enver Yücel Vakfı Future Talks ile ‘tüketirken nasıl tükenildiğini’ alanında uzman isimlerle değerlendirdi. Yekta Kopan moderatörlüğünde 23 Kasım’da düzenlenen Future Talks by SEY Vakfı’nda; SEY Vakfı Lider Vekili Begüm Yücel, gazeteci Emin Çapa, yeni medya irtibatçısı Tolga Akış, Akademisyen Prof. Dr. Haluk Gürgen, Psikolog Prof.Dr. Acar Baltaş, TEMA İdare Heyeti Lideri Deniz Ataç ve sürdürülebilir moda bölümünden Beğenilen Atasoy ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Konuşmacılar, aslında kaynakların gerçek kullanılmadığı için kaybetmekte olunan dünyayı, tüketim konusunda ekonomi alanında hangi yanlışların yapıldığını, insanların psikolojilerini nasıl tükettiğini ve aslında bu tüketim alışkanlıklarının bağlantısı nasıl etkilediğini gözler önüne serdi. Aktifliğin bilet satışlarının geliri kız çocuklarının eğitimi için kullanıldı.
“AMACIMIZ TOPLUMU BİLİNÇLENDİRMEK”
Begüm Yücel, “Geçen yıl, cinsiyet eşitliğini konuşmuştuk. Bu sene de tüketirken aslında nasıl da tükendiğimizi konuşacağız. Her mevzuda tüketiyoruz ve her manada da tükeniyoruz. Birinci evvel etrafımızı tüketiyoruz. Daha sonra modayı tüketiyoruz. Ekonomik olarak zati tükendik ve tüm bunları yaparken aslında kendimiz de tükeniyoruz. Tüm bu başlıkları bugün burada işleyeceğiz. Farklı alanlarda konuşmacılarımız var. Bu yüzden de çok hoş geçeceğine inanıyoruz. Bu vesileyle toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Zira tüketim, geleceğimizin en büyük sıkıntılarından biri ve ilerde çocuklarımıza bırakacağımız ne bir etraf ne bir dünyamız olacak” dedi.
“KARBON AYAK İZİ AZALTMALIYIZ”
TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Hikmet Öztürk ise “Yaşamamız için bize hayat verenleri yaşatmamız lazım. Bunun için de yapmamız gereken şeyler var. Bugün ekolojik ayak izimize baktığımızda, dünyanın kendini yenileme kapasitesinin üzerindeki kapasitede dünyayı tüketiyoruz. Davranışlarımızı, ömür biçimlerimizi değiştirmemiz, tüketimi azaltmamız gerekir. Zira bunda en büyük yükü bizim tüketim alışkanlıklarımızı oluşturuyor. Bugün de tüm bunları konuşmak için buradayız” şeklinde konuştu.
Öztürk son olarak şu uyarılarda bulundu:
“İhtiyaçlarımızdan fazla tüketmemeliyiz. Yaşamak için besin gereksinimi var. Besin için ise ormanları kesiyoruz. Yeni tarım alanları, otlak alanlar açıyoruz. Doğal varlıkları yok ediyoruz. Bu şeyi azaltmak için öncelikle besin tüketiminde değişikliğe gitmek gerekir. Besin israfımız var. Ürettiğimiz besinlerin bir bölü üçü çöpe gidiyor. Bunu engellememiz lazım. Kırmızı et yüklü beslenmek yerine vejetaryen bir ömür tercih edilmelidir. Üzerimize aldığımız, giydiğimiz kıyafetler bir penye için yaklaşık 2 bin 700 metreküp su kullanılıyor. Bunu mümkün olduğu kadar muhtaçlığımız olduğu vakit eskidiği vakit artık kullanılamaz hale geldiği vakit tüketmemiz lazım. Öteki taraftan seyahatlerimizi de ona nazaran ayarlamalıyız. Kendi içerisinde daha çok toplu taşıma tercih ederek iklim değişikliğiyle gayrette, karbon ayak izimizi azaltmamız lazım.”
